Büyük ahlar çekerek...
Yıllar önce yazılmış bir Almanya,Köln hikâyesı
*BÜYÜK “AH!”LAR ÇEKEREK...
“Sayin Petriçli, hiç bir ana-baba evlatlerını ayırmazn ve onları kötü yola düşmelerine razı olmaz.
Çocuklarımız Almanya'da büyüdüler işe yerleştiler.
Her gün kendilerine ayrı ayrı akıl vermeye devam ettim.
Malumunuz olduğu gibi,bir insanın en önemli yeri iş yeridir.İş yerin kiymetini bilen kişi,hayatını normal bir düzende yürütür...eğer yan cizersensa dümeni yalpalar.
Ben büyük “ahlar” çekerek bu yaşa geldim Bay Kemal.
Başkaları gibi dünyayı bundan 150 yıl önce kullanılan gözlükle seyretmedim.
Neden?.. Çükü,geçmiş ölmüştür.Yeni rüzgarlar yeni istekler fışkıra fışkıra getirirken yaşamk isteyeceğimiz yerde, suratımızı geri çevirip harman dövülmezdi.
Ben,büyük “ah'lar”ın arasında yıllarca güneşin öpebildiği bir menekşe tazelığınde benlığımı korumasını bildim.
Çocuklarımı adam olsunlar diye,ateşli kurlara boyun eğdim.
Güzel kadınlar hiç bir zaman zeki olmaz diye,trandıkları ayna ya yazılar yapıştırdım,her sabah okusunlar boylarını ölçülerini ona göre ayarlasınlar diye...
İş yerinde günde üç defa ıslanıp çamaşır eğiştirdiğimi,evimi ze sıcacık sohbetler taşımak için perişan hallerle koşturdu ğum her seferinde anlattım.
Ancak,çocuklar büyüdüler ve zaman zaman şöyle dediler.
“Sen zil-zurna sarhoşsun baba!”
Oysa, evletlerımın karşısında zil zurna değil,alabildiğine ayıktım...
Dünya işte,ne dersin büğünü çocuklarında sayğı arama.
“Ver yesin,ver içsin,ver gezsin vede günde 14 saat uyusun.”
Bir gün gider işe,bir gün gitmez.İki gün gider sekiz gün titmez.
Nasıhat vermeye kalktığında,”Sen zil-zurna sarhoşsun! ”derler.
Ne'yapayım?.. Hangı taşlara kafamı vurayım...
Benim çocuklarım,benim görüşlerimi takıp etseler hiç birinin sırtı yer gelmezdi.
Evlenip yuva kurmak güzel ama,çocuk çoluğa karışmak büyük aptallıkmış Bay Kemal!..
İnsanlarda akıl var,mantık var.Düşünce güçleri kuvvetli.Ama, bence,insanlar a aptaldır!..
Ha bir çocuk,habire çocuk..Ne demektir çoçuk yanı? Ana,babnın iliklerini çocuklar emer oysa.
Küçükken başkadır dertleri.Büyükken şahlanır istekleri,işin yoksa,her şeyinden kısıtla,yedir içir,giydir,gezdir,yaşat,ama sen bir sülük gibi kıvrana kıvrana hayaını eritirsin...
Anlar mı?.. çocuklar senin tükenişinden?
Biz de genç olduk, biz de gençlık çağımızı yaşadık,ama nan-babamızın nasıhatlarından dışarı adım atmadık,neden?..Çünkü, bizim aile ileri görüşlüydü.
Dedim ya,başkaları gibi dünyayı bundan 150 yıl öncesi kullanılan gözlükle seyretmedik.Gel gelelim benim çocuklarımda aşırı bir başkalık var.
Arasıra sıkıştırdığımda,”dünya'nın kahrını,derdini çekecek yürek yok bizde” dediler.
“Neyse, bir daha dünya'ya gelirsem,nah evlenirim!” Çocuk mu? Tanrı göstermesin.
Büyük “ah!”lar çekerek yaşamak mı?..Üstüme iylik sağlık be...
Ve bu sözleri bir daha dinlemek mi?..“Sen,zir-zurna sarhoşsun baba!.”
Kemel Petriçli,
Postfah,520363
500 Köln 52,Deutscland
(Gurbet Almanya'sında tanıdık,yazar şairlerden birisiydı Kemal Petriçli.
(Bana gelen bir çok buna benzer mektupları vardır.Ozamanlar çıkardığımız dergide yayınlamak için.Kemal Petriçli İzmir Bayraklı doğumludur.Bir çok şiir ,hikâye kitapları vardır. Ana ,Size,Edirenin sesi gibi gazete ve dergilerde yazıları yayınlanırdı.Oğlu Bariş'ın düğününe Köln'e gitmiştik,birkaç defada yazar ve Şirlrle ziyerime gelmişti,hatıra resimler çektirmiştık.)
Çoktandır ondan da bir haber almadığımız göre,o da dünya değiştirenlerden birisi-miy-di.Rahmetle yâd edreiz.M.Ali Yeniyurt)
0 Yorum