İkindi İle
Biz,bu zamana ve yere misafiriz.
İKİNDİ İLE AKŞAM ARASI...
Biz,bu zamana ve yere misafiriz.
Gelip gidiyoruz.
Amacımız gözlemek,öğrenmek,büyümrk,sevmek,sevilmek ve sonra eve dönmek.
Aborjin Atasözü.
ALINTI
ÜÇÜNCÜ GÖZ;VİJDAN-ADALET-MERHAMET
Simit almak siraya girdim.Sıra çok kalabalıktı.
20 dakika kadar sırada kaldım.hemen önümde bir kız çocuğu ve babası var.Babası gömlek düğmelerini boğazına kadar düğümlemiş.
Tertemiz giyinmiş ancak kiyafetleri eski.
Ayakkabileri kösele,eski ve yazık.Anladımki güngörmüş bir adam...
Çocuk ikide bir,"Hadı baba,acıktım gelmedimi sıra daha?" diye söyleniyor.Sonunda sıra onlara geldi.
Adam bir simit istedi,çocuk itiraz etti.
"Baba ben tahinliden de istiyorum" diye.
Babası"sus!" der gibi sessizce kaşlarını kaldırdı,"Olmaz!" demek istedi.
Bozuk bir kaç adet parayı uzatırken,paranın bir tanesi yer düştü,tezgahın altına gitti.
Adam diz çöküp almaya çalışırken,Simitçi,"Boş ver be abi önemli değil" diye söyledi.
Baba kısık sesle:"Abi başka paramız yok,eksik kaldı.Hakkını helal et!"deyince,Simitçi;Oturun sehpayı biraz;sıcak çıkınca ben getireceğim.1dedi.
Adam eksik para verme mahçubiyeti ile en köşeye oturdu.
Ben de bu arada simidimi alarak yan masalarına oturdum.Çay söyledim,zeytin koydular yanına.Bu arda izliyorum.Simitçi kızacakmi diye.Neyse,geldi bizim simitçi içerden masaya doğru.İki tabak yapmış,ama çok güzel.
Tabakların içine her şeyden koymuş sanki.
Çocuğun istediği tahinliden,simit,börek,bu arda tatlılardan da unutmamış,silme iki tabak doldurmuş.Üç de çay geldi,simitçi de taburaya oturdu.
Ben pur dikkat onları izliyorum.
Kendi kendime,"adam kaç yıllık esnaf anlamış tabi,kim dilenci,kim aç kalmış,biliyor, yanılmıyor. "diye içimden geçirdim.
Başladılar sohbete,bu arada tekrar tekrar çay içtiler.Sonra baktım simitçi,biraz kağıt para çıkardı ve adamın gömlek cebine koyuverdi.
"Yarın gel işine başla!" dedi.
Kismete bak dedim.Adam parayı düşürdü diye üzüldüğü tezgah,şimdi ekmek parası kazanacağı dükkan oldu.Neyse onlar kalkıp gidince,meraktan öleceğim sanki.
Hemen yanaştım simitçiye;"Patron! Seni tebrik ederim"dedim.hiç rencide etmeden babası ile küçük kızın karnını doyurdun.
Kimseye göstermeden de cebine üç-beş para koydun.Allah Razı olsun,sayınız çoğalsın,ne iyi adamsın!" dedim.
Simitçi,"Sağol!." dedi.
"Ona söylemedim;ama o benim ilkokul arkadaşım.ben onu tanıdım,ama o beni tanımadı.Yarın gelince söyleyeceğim kendisine bunu.Şimdi utanır ve üzülür de işe gelmez diye söylemedim.Biz ortaokulda devlet okuluna giderken,babası onu özel kolejde okutuyordu.Çok gengin bir ailenin çocuğuydu.Hepimiz ona imrenerek bakardık.Ne oldu kim bilir?
"Ne olduğu değil,ne olacağı önemli.Yeterki içindeki insan yaşasın".
Farkında olanlar ne mutlu...
Sevgiyle kalın.
(Saat;20.08)Berlin./Kâmil İşler
0 Yorum