Futbol deyip geçmeyin
İzlanda şarkılarında dahi Türk korkusu var?
Türkler, bulundukları her yerde dosta güven düşmana korku vermeleriyle dünya tarihinde nam salmış ender milletlerden biridir.
Peki futbol basit bir oyun mu? Türkler ve İzlandalılar arasındaki mesele ne ola ki ?..
Şimdi büyük keyifle tarihimize bakalım.
''İzlanda'nın bizimle meselesi,derdi ne?''
Bu soruya bir cevap bulamayanlardansanız öncelikle şu soruyu cevaplamak gerekir ;
Avrupa'nın bizimle derdi nedir?..
Avrupalılar kendi iç işlerinde birbiriyle kanlı-bıçaklı olsalar bile herhangi bir Türk tehdidinde Haçlı kalıntısı olduklarını gizlemez ve o ''beyefendi'' kimliklerini hemen halı altına saklamaktan geri durmazlar.
Konu,mevzu Türkler olunca,bir Avrupalı için geri kalan hiçbir şeyin önemi yoktu,şeklinde düşünmek mümkün.r.
1571 yılında Türkler, İnebahtı'da yenilince ''Artık özgürüz,Türkleri bir kez yenebildiysek hep yeneriz'' diyerek kendilerine yurt bulan Avrupalılar, bu zaferi tatlılar yaparak kutlamışlardır.
Evet, kruvasan dediğimiz tatlı,Türk saldırılarının sona ermesinden sonra yapılmıştır. Biz unutsak bile Avrupa 800 yıllık şanlı tarihimizi hiçbir zaman unutmadı, unutmayacak.
Peki İzlanda'ya ne oluyor? Kuyruk acısı ne ola? Kısaca anlatmaya çalışalım.
Murat Reis Hollanda kökenli korsandır. Müslüman denizcilerin gücünden etkilenen Murad Reis, İslam'ı seçmiş ve bundan dolayı o dönemde Türk korsanı olarak bilinmiştir.
1627 senesinde Cezayir Limanı'ndan 15 pâre gemi ile yelken açıp, Cebelitarık'tan çıkmış ve kuzeye soğuk ve sisli denizlere yönelmiştir.
Murad Reis'in en ünlü seferlerinden biri de, 1627 İzlanda Seferidir.
DANIMARKA,NERVEÇ , İZLANDA...
Atlantik’e çıkıp Manş'tan Kuzey Denizine akan,Danimarka ve Norveç kıyılarını bombar dıman eden Murad Reis, 20.06.1627 tarihinde İzlanda kıyılarına demir atmış.
16 Temmuz’a kadar 26 gün İzlanda’ya hakim olmuştur. Cezayir-İzlanda yolunu 27 günde alan Murad Reis, 400 esir ve büyük bir ganimetle 12.08.1627 de geri dönmüştü.
(Murad Reis ve tayfalarına ,selâm ve rahmet olsun.yhy)
Bu sefer sırasında İzlanda başrahiplerinden Olaf Egilson esir düşmüş, onun fidyesi ödenip ülkesine dönmesiyle kaleme aldığı kitabı bu sefer hakkında bize en geniş bilgiyi sağlamıştır. Bir keresinde de Ali Biçin Reis, İzlanda’ya bir sefer düzenlemiş ve 800 esirle geri dönmüştür.
Bu seferler sonucunda henüz savaşmayı bilmeyen, ilkel ve balıkçılıkla geçimini sağlayan İzlandalı halk savaşmayı öğrenmiştir. Türk seferleriyle savaş kavramını öğrenen İzlandalılar daha sonra ülkelerinde ''Türk öldürmek serbesttir'' kanununu yürürlüğe sokmuştular.
"Grindavik, Austfiroir ve Vestmannaeyjar" şehirlerinde gerçekleşen adam kaçırmalar nedeniyle 1627 yılında İzlanda'ya ayak basan Türk vatandaşlarının öldürülmesi serbest bırakılmıştı.
Ancak bu yasa nedeniyle hiçbir Türk vatandaşı öldürülmedi. Hatta bu yasa daha sonraki yıllarda unutuldu. Ta ki bir İzlandalı’nın yeniden bu yasayı gündeme getirmesine kadar.
Türklerin öldürülmesine serbestlik tanıyan bu yasa 1970’lerde kaldırıldı. Ancak İzlanda’da bu üç şehirde hâlâ Türklere ,zaman zaman “Tyrkjaranid” yani, “İşgalci Türkler” olarak tanıml,söz ederler.
Şarkılarında bile, Türk korkusunu işlediler.
(Bu korku,Alman ata sözlerinde de yatar.Ana çocuğauan kızdığı zaman" Ruhe!..vertamf Türke!. /Sus, Buahar lasıcı Türk!..", Sus! ağlama,Türkler geliyor!".. vb. vardı.
16 Temmuz 1627 senesini hala milli bir yas olarak kabul eden ve her sene bu günü anma törenleriyle yaşayan İzlandalılar, Türk korkusunu milli bir marş haline getirmiş ve adına ''Türk İşgali'' demişlerdir.
Dünya medyasına da yansıyan,son yaşananlar
EURO 2016'ya giderken önümüzde son bir maç kalmıştı. Konya'da oynanacak olan Türkiye-İzlanda maçı...
İzlanda grubu lider olarak bitirmeyi garantilemiş rahatça çıkacağı maça,adeta Hollanda'ya EURO 2016 biletini hediye etmek için azimle, hırsla sahaya çıkmıştı.
Ancak Selçuk İnan'ın son dakikalarda gelen frikik golü Türkiye'yi Avrupa'ya taşırken, grubu lider bitiren ve maçın kendi açısından bir önemi olmayan İzlanda'yı bir hayli üzmüştü...
Aradan tam üç yıl geçmişti...
Bu sefer hedef EURO 2020. Türk kafilesi İzlanda'ya gidiyor ve tam 3 saat havalimanında bekletiliyor.
Dünya basınına da yansıyan yaşanan bu kepazelikler,dece tesadüf mü?
Belkide biz böyle görüyoruz. O genç oyuncular,bu tarihi konuyu pek bildiklerini sanmiyoruz.
Bizim oyuncular biras pasif ve yorgun oynadılar.2-1- maç ta bitmişti.
* * *
Kismen Enis Kiliç'ten aktarma. 12.06.2019
Yazar Hakkında
Teoman Tan Diğer Makaleler
- 21 Ocak 2022 14:47 - Latif Bir Hikâye
- 09 Ocak 2021 14:38 - Bir Yahudi'nin...
- 06 Ağustos 2020 16:10 - Lubnan dedikleri
- 03 Temmuz 2020 22:48 - Canımı veririm Türkleri asla!
- 19 Şubat 2020 22:43 - Biraz Kabaca Şaka Olsa da
- 25 Ekim 2019 00:33 - Bu kedi başka Kedi
- 27 Ağustos 2019 22:45 - Bir Eşek hikâyesı
- 26 Ağustos 2019 21:40 - Karadeniz Vecizeleri
- 12 Haziran 2019 19:22 - Futbol deyip geçmeyin