Mehmed Giray Han ve de...
Türk-Rus yakınlaçması,bazılarını da çılgına çeviriyordu.Umarız hayal kırıklığı yaşanmazdı.
Türk-Rüs yakınlaşması.
MEHMET GİRAY HAN
Kırım,Tatarlar ve Giray Hanlar...
(Giraylar hanedanı bayağı kalabalıktı. Hikâyemize girmeden önce,onlara kısa bir göz atarsak;işte bunlardan bir kaçı;
Şahin Giray'ın ağabeyi Mehmet Giray'ın hayatına dair edindiğimiz bilgilere göre,1583 senesinde, babası II. Saadet Giray'ın sürgünde bulunduğu Kumuk bölgesinde dünyaya geldi. Kendisiyle beraber 6 kardeşlerdi,büyükten küçüğe doğru..; Devlet,( d.1581 - ö.1601)Taybike Hatun, (d.1582 - ö. 1650 civarı) /Mehmet,( d. 1583 - ö. 1629 );Şahin, (d.1584 - ö.1641); Taçlı Kumruşah Hatun,( d.1586 - ö.1638 );Bayla Hatun,( d.1587 - ö.1635 )
Bazı dedikodu, riveyat görede..; Bu sonuncusu İstanbul'da Saray'da yaşamış ve 1635 senesinde Üsküdar'da ölmüş. Söylentilere göre Bayla Hatun ağabeyi Mehmet Giray'ı Yedikule'den çıkartılması için Sultan I. Ahmet'e müracaat etmiş. Padişah red edince de ağabeyinin Hapishane den kaçmasını sağlamış. Bu hadise üzerine Bayla Hatun'da Saray'a kapatılmış ve uzun seneler Mehmed ve Şahin Giray kardeşlere karşı rehine kalmış. Ama ağabeyi Mehmet Giray 1629 yılında öldürülünce Sultan IV. Murad insaf edip Bayla Hatun'u serbest bırakarak Üsküdar'da bir köşk hediye etmiş ve orada refah içinde yaşayıp ölmüştü.(...)
Şimdi,hiakâyemize devam esersek..;
Türk tarihinin Kırım yarım adasındaki kısa özeti.
1650 yılların da Kırım Tatrları'nı başına Mehmet Giray Han bulunmaktadır.Karadeniz'e bakan Bahçesaray,Azak gibi şehirlerde yükselen minareleri ile güzel meyve bağları,çarşıları,dağlarında at koşturan çekik gözlü yiğitleri ile Kırım Tatarları tarihinde şanlı zaferleri de oldukça çoktur.Avrupa içlerine seferler yapıldığında 70,80.00 süvari askerle Osmanlı ordularına yardıma gelen Kırım Tatarları'nın görevi düşman ülkeleri baştan aşağı istila edep, iktisadi- ekonomik zayıf lat lama ile,”öldürücü darbeyi” vurmaktı.Hayatları at üstünde geçmekte idi.Kımız ve yoğurdun verdiği zindelikle,böyle bir güçe,ordunun karşısında durmak mümkün değildi.
Ayrıca,ordularına, Kuban,Çerkez,Kıpçak'lardan da yardım alan Kırım hanları ,efer zamanında Osmanlı Paşaları ile haberleşerek düşman üzerine hareket ederlerdı.
(Viyana,kuşatmasın da,Mehmed Giyar Han zamanında olmuşti ki,onun hikâyesi de uzundu.)
Polanya,Avusturya,Almanya(Bayern),Tatar süvarilerini basmadık topraklar kalmamıştı.
("Altın Ordu"yu da hatırlamak lazımdı ya)
1659 yılları ortasında,Kiev çevresinde oturan Kazaklar, Ruslar'ın topraklarına yaptıkları akımlardan kurtulmak için Mehmet Giray Han'dan yardım isterler. Polonya sınırları yakınındaki Konotop Kalesi Ruslar tarafından tehdit ediliyor du. Kazakların reisi Vişovski,Mehmed Giray Han'ı acilen,ivedi yardımına gelmesini istemişti.O zamanlar,Osmanlı devletine danışan Mehmed Giray,olumlu cevap alınca, emrinde bulunan süvarilerle adeta yıldırım hızıyla,yardıma koşmuştu. Konotop Kalesine uzaktan bakıldığında,üzerinde kartal,şahinlerin tur attığı heybetli bir görünüm taşıyordu. Günlerce süren Rus saldırılarına fazla dayanması mümkün değild.
Ağustosa bir ay kala,tatr askerleri ile Rus ordusu Konop yakınlarında,bir sahra,ovada karşı karşıya geldiler. Ruslar,Prens Trubeçkoy kumandasındaki askerler,ordu,arkalarını tepeye verer,siper ederek güvenlik önlemleri almışlardı. 12 Temmuz Cuma günü,sabahın ilk ışıkları parlamasıyla birlikte Mehmet Giray han bulunduğu yerden çikarak,süvarilerine,” Hazır olun!” emri vermişti. Atların kuyruklarına ateşte yanan paçavralar bağlanmıştı...m Her süvari beraberinde an az 10 adet koşu atı taşıyordu.Yani,en az 10 at'ı vardı...
1000(bin)süvari ve şimşek gibi,dört nala koşan,10.000 bin at vardı.
Davullar çalındı,kös vuruldu...Başları sarıklı Hocalar,Süvarı,Orduya duvalar okundu... ve hücim emri,”Allah,Allah!” sesleri,ruzgarla birlikte düşmana korku salıyordu.Atlar ve Süvari ler,saldırı karşısında,toz duman arasında savun maya geçen Rus askerleri... Atlar,siperler arasına yaylılr.Aniden geri çekilen Tatar süvarileri,sardıkları yanıcı okları Rus siperlerine doğru atıyorlardı.Kuyruklarına paçavra bağlı atlar,korkunç seler çikararak,sağa sola saldırarak her şeyi tahrip ediyorlardı. Rusların bütün savunma hatları düşmüştü. Ölü sayısı,120 bini üstünde idi.
Mehmet Giray Han,kazandığı bu muhteşem zaferın ardından,Rusya içlerine doğru akınlar düzenlemiş,bir çok kanimetler, (Sen bana nasılsan,ben de san öyleyim/Wie Du mir,So ich Dir" Alman deyimi gibi)ve 50.000 kadar da esir almıştı.
Daha sonra araya giren soylular sayesinde,Rusya ile,barış,anşama yoluna gidilmişti.(...)
Geçmişte olan bu iktidar,hükümanlık mucadele,savaşları,bugün de değişik şekliye devam ediyordu...
KIRIM'I ALMAK İÇİN ALMAN-RUS SAVAŞI DA YAŞNMIŞTI.
Mahlesef bugün,"Kırım,Kırımlılarındır" değildi.Kırım,hâlâ Rusya'nın egomanyası altında...
Bizim de bir çok akrabalarımızın yattığı(Ata babamız,Sakazâde Mehmed Ali ve Mecid) ve onların çocuk (torun) larının mezar (kabristan)larının bulunması,"Kırım" sözü geçin ce,ilk hatırladııklarımızdandı.
Bugünlerde,Rusya'dan Türkiye'ye getirlen hava savunma sistemi ile,dünya medyasıda konuyu çok yakında takıp etmekte idi. Türk-Rusya yakınlaşması,Sayın R.Tayyip Erdoğan ile Viladimi Putin,yakınlaşması ile gerçekleşmişti.
Yıllarca,Rus-Türk savaşları yaşamış bir kavmin,milletin böylesine samimi olarak içiçe girmesi,başkalarına da örnek olacak,faydalı bir tavirdi. Hem ülkelerine,hemde dünya barış,huzuruna katkı sağlamaktı.
Umarız,bu tavır,hayal kırıklığı yaratmazdı.
* MEHMED GİRAY HAN
Yazımıza,Mehmet Giray Han'la başladık,Erdoğan,Putin ile bitirdik.
Yaşayanlara sıhhatlı ömür,öteki âlem göç etmişlerede rahmet diliyoruz.
Elbette ki,Kırım tarihi de çok önemli idi. Onu da bir başka yazımızda aktarırız,inşanlah.
Zalım Satalin zamanında sürgüne gönderilen Kırımlı'ların ana vatanına dönmesi için (halk,milleti adına)mücade vermiş olan,Cemil Bey'e de selâm olsun.
* * *
Peki,“İşte,fikirde,dilde birlik” diyen kim di?
Yazar Hakkında
Mehmet Ali Yeniyurt Diğer Makaleler
- 17 Ağustos 2024 14:23 - TC.Adalet Bakanlığına
- 11 Ağustos 2024 13:17 - Mollalarla bu iş yürümez
- 07 Temmuz 2024 18:06 - Hüsrana Uğradık
- 01 Nisan 2024 13:48 - Türkiye Tercihini Yaptı
- 13 Ocak 2024 20:57 - Canavar İsrail'e kim dur diyecek?
- 08 Ekim 2023 12:16 - Doğu'da Tansiyon Yüksek!..
- 14 Ağustos 2023 10:47 - Her nefis ölümü tadacaktır
- 28 Temmuz 2023 20:48 - Unsere Kinder
- 02 Mayıs 2023 10:59 - Yaşayana değil,yaşatana bak
- 09 Şubat 2023 18:36 - Deprem,Asrin Felâket
- 26 Ocak 2023 15:41 - Kul Hakkı
- 26 Aralık 2022 13:34 - Dinimiz İlimi teşfik eder
- 19 Temmuz 2022 13:01 - Yaşanmamış Hayatlar
- 08 Mayıs 2022 13:39 - Sahte Müslümanlar
- 24 Şubat 2022 14:37 - 3.dünya savaşı çıkarmı?
- 31 Aralık 2021 19:36 - Ömür Dediğin Nedir
- 28 Nisan 2021 19:40 - Tom Ellias'in yorumu
- 25 Nisan 2021 16:10 - Ermeni Meselesi
- 06 Nisan 2021 20:24 - Montrö Anlaşması
- 05 Nisan 2021 06:50 - 20. yüzyılın başlarında Türkler
- 23 Ekim 2020 20:33 - Şapka için idam edilenler
- 04 Ekim 2020 18:58 - Stalin'ın kaddarlığı
- 02 Ağustos 2020 07:56 - Ayasofya'daki gizemli yazı
- 13 Temmuz 2020 22:32 - Şartmıydı
- 10 Haziran 2020 05:05 - Ayasofya tartışması
- 30 Mayıs 2020 00:15 - Temelin Fikraları
- 20 Nisan 2020 14:09 - Gidenler dönmüyor geri
- 08 Mart 2020 00:17 - Duygularımıza da mı virüs...
- 07 Ocak 2020 20:47 - Akıl dengenin sorgulanması
- 01 Ekim 2019 01:20 - Arzuların Serdenişi..
- 15 Eylül 2019 23:03 - Flüchtling/ mülteci meselesi
- 04 Eylül 2019 01:31 - Hüseyin Kâzım Kadrı'nın
- 31 Ağustos 2019 10:06 - Mutlu Yalanlar...
- 20 Temmuz 2019 00:50 - Gurbet denilen şey,"Yadel"
- 13 Temmuz 2019 03:10 - Mehmed Giray Han ve de...
- 11 Temmuz 2019 23:52 - Bir hikâyemiz var...
- 07 Temmuz 2019 21:20 - Nerde o eski arkadaş,dostluklar?
- 31 Mayıs 2019 23:31 - Avrupa'ya göçün...
- 25 Mayıs 2019 09:59 - Fransız yazar Roger Garauday