Yunanistan'nın kuruluşu
Alman,Bayernlilerde hem maddi,hemde menevi destek vermişlerdi
YUNANİSTAN'NIN KURULUŞU
YUNANİSTAN(Almanca:Girchelan)YUNANCA(Gerecia/Grece)
YUNANİSTAN'NI ESKİYE DAYALI KÖKLÜ BİR TARHÎ VARDI
Yunanistan,Almanca Girhenland'ın kuruluşunda,Bavyerda para toplanmıştı. Daha sonrata II.Otto Atina'nın kralı olmuştu.
Daha sonra da,Ortodoks kardeş olan Rusya da bir kral tayın etmişti.
Batı'nın,Demokrası beşiği olarak gördüğü,Yunanistan'a hayranlıkları vard.
Yunanistan bugün Yunan halkının Osmanlı yönetimine karşı ayaklanmasının 200’üncü yıldönümünü kutlayacak.
(PRENS PHİLİP'İN HAYATI/10 Haziran 1921'de dünya gelen Philip'e doğumunda "Danimarka ve Yunanistan Prensi" unvanı verildi.
Yunanistan'da doğmasına rağmen ihtilal sonrası ailesiyle daha bebek yaşlarındayken sürgün edilen Philip,Fransa, Almanya ve İngiltere'deki eğitimlerinin ardından 1939'da 18 yaşındayken İngiliz Kraliyet Donanmasına katıldı.Perns Philhip'in babası Yunanistan Prensi Andrew olmuştu.(...)
YUNANLILARLA,TÜRKLERİN BİR ÇOK BENZELİKLERİ VARDI
Atina, "25 Mart Bağımsızlık Günü" kutlamalarında "Türkiye ile iyi idame istediği” mesajları verdi.
Fransız Le Monde gazetesine konuşan Yunanistan Cumhurbaşkanı Ekaterina Sakellaropoulou, “Yunanistan Türkiye ile iyi komşu olmak ve sulh içinde yaşamak istiyor. Türkiye’de de aynı niyet var ise, biz buna hazırız” dedi.
Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis, kutlamalara katılmak için Atina'ya gelen Kıbrıs Cumhurbaşkanı Nikos Anastasiadis’i karşılarken, “Türkiye’nin Doğu Akdeniz'deki sondaj gemilerini çekmesi, gerginliğin azalması yolunda attığı pozitif yönde bir adımdır. Türkiye’nin bu iyi niyet gösterisinin devamlı hale gelmesini arzu ediyoruz” diye konuştu.
Bu yıl kutlama törenlerine, Yunan Devleti’nin kuruluşuna fiilen destek veren Rusya, İngiltere ve Fransa’nın yanı sıra ayaklanmayı uzaktan destekleyen ve harp alanına gönüllü asker gönderen ABD'nin temsilcileri de katılacak.
Bu kapsamda İngiltere Prensi Charles ve eşi, Rusya Başbakanı Mihail Mişustinin ve eşi,Fransa Müdafa Bakanı Florence Parly de törenlere katılacak.
ABD tayyare gemisi Eisenhower'ın Pire Limanı'na demirleyeceği, Amerikan ve Fransız cenk uçaklarının askeri geçit törenlerinde şov yapacakları açıklandı.
Güvenilir Oktay'ın tarih dersi kitaplarında "Yunan İsyanı" adı altında yarım sayfa yer verilen Yunan ayaklanması, Yunan tarih dersi kitaplarında “Yunan milletinin Osmanlı işgalinden kurtuluşu” olarak okutuluyor.
Türkiye'de “Osmanlı'ya karşı isyan ve ihanet” olarak nitelenen bu ayaklanma, Yunanistan'da “Kurtuluş Savaşı” olarak tanımlanıyor.
Resmen kurulup duyuru edilmiş olduğu 1832 yılına kadar Yunanistan diye bir ülke yoktu. Bir tek bugünkü Yunanistan'dan başka tüm Anadolu'da,Balkanlar'da ve Rusya'da yaşayan(adları Osmanlı'da Rum/Romalı olarak geçen) Helence(?) konuşan Ortodoks Yunanlar vardı.
İ.Ö. Antik Yunan medeniyeti yıllarından sonrasında öncelikle Roma, ondan sonra Bizans ve son olarak Osmanlı imparatorluklarının hegemonyası altında yaşayan Helenler (Yunanlar), 1798 Fransız ihtilalinin Avrupa'da dikkatı çeken,siyasî depremlerden ilham alarak, bağımsızlık savaşını 1821'de Mora yarımadasında başlatmışlardı.
FRANSA İNKİLABI İLE GELEN CESARET,İLHAM KAYANAĞI OLMUŞTU!
1821'den Yunan Devleti'nin resmen duyuru edilmiş olduğu 1832 yılına kadar Osmanlı güçleriyle devamlı yaşanmış olan kanlı çatışmalara, devrin süper güçlerinden Rusya, İngiltere ve Fransa'nın da iştirak etmesi Yunan Devleti'nin yeniden kurulmasına yol açacaktı.
Yunan ayaklanması fikri,aslına bakarsak Fransız devriminden 16 yıl sonrasında, 1814'te Rusya’nın Odessa kentinde Yunan tüccar ve aydınlarından oluşan “Filiki Eterya” adlı teşkilat vasıtasıyla doğmuştu.
Rusya Çarı 1. Aleksandr'ın Yunan asıllı yaveri Aleksandr İpsilanti'nin 1820'de Osmanlı'ya bağlı Eflak Boğdan'a saldırısının püskürtülmesine karşın ayaklanma kıvılcımı kısa bir süre içinde,Mora Yarımadası'na sıçramıştı.
Theodoros Kolokotronis, Yorgos Karaiskakis, Petrobey Mavromihalis, Nikitaras, Andrea Myaoulis benzer biçimde komutanların başını çekmiş olduğu ayaklanma esnasında Yunan isyancıların içinde da iç savaşların çıkması Osmanlıların ara sıra isyanı bastırmasına da yol açıyordu.
Yunan ayaklanmasının tarihçesine bakacak olursak...
1814'te Odessa'da kurulan “Filiki Eterya” ayaklanma fikrini yürüyerek teşkilat oldu.
1820'de Eflak Boğdan'da, İtalya'da (Napoli) süregelen ayaklanmalara paralel olarak Mora'ya sıçrayan ayaklanma, o dönemdeki dengelerin bozulmasını istemeyen başta Avusturya şansölyesi Metternich olmak suretiyle “Mukaddes İttifak'ı" oluşturan Rusya ve Prusya, Osmanlı’nın lehine Yunan ayaklanmasına da karşı çıkıyordu.
Buna karşın 1821'de Yunan ihtilali 25 Mart'ta resmen diye deklare edildi ve tüm yarımadaya yayıldı.
KARŞILIKLI KATLIYAM YAŞANMIŞTI
1821 ayaklanmasının önüne geçemediği sebebi öne sürülerek “Rum milletinin başı” konumundaki İstanbul Rum Patrik'i, aynı senenin Nisan ayında Sultan 2. Mahmut tarafınca Patrikhane'nin giriş kapısına asılmıştı.
(BU KAPI HÂLÂ KAPALIDIR,TÂ Kİ...)
İstanbul ve Anadolu'daki Rum kiliseleri yakıldı, yağmalandı ve cinayetler işlendi. Rum maslahatgüzarların görevleri 1830 yılından sonrasında yine kendilerine iade edildi.
1821'in Eylül ayında Osmanlı yönetiminin mühim merkezlerinden Trepoliça'da (bugünkü Tripolis) büyük katliamlar oldu. Kimi tarihçiye nazaran 20, bazısına nazaran 35 bin Müslüman hanım, adam, çocuk kılıçtan geçirildi.
O şekilde ki, Mora komutanı Kolokotronis, Yunan asıllı Rus prensi Dimitri İpsilanti (Aleksandr'ın kardeşi) ve komutanlardan Thomas Gordon'un, Trepoliça'ya geldiklerinde işlenen cinayetler ve yağmalamalar karşısında ürperdikleri Yunan tarih kitaplarına yazıldı. Yunan edebiyatına ve ağıt yakılan şarkılara da mevzu olan katliamın, "komutanların emirlerini dinlemeyen azgın çeteler tarafınca yapıldığı" söylendi.
1822'nin Mart ayında bu kez Sakız (Chios) adasında yaşandı. Sakız adasındaki ayaklanmayı bastırmak için adaya gönderilen Osmanlı kuvvetlerinin hanım, adam, çocuk ayırmadan bazısına nazaran 25 bin Hristiyanı katlettiği yazıldı.
Aynı sene/yıl (1822) Mora Yarımadası'nda ilk Anayasa açıklandı.MORA ADASI BASKINNINDA,GEMİLERİ TOPLARI VE DEĞERLİ EŞYALARI,BAVYERA'YA GETİRİLDİ. MÜNİH,OKTOBERFEST SİMBOLU,(elinde bira bardağı olan kadın) TOPLAR ERİTİLEREK YAPILMIŞTI. BİR ÇOK MADALYADA.
(Bavyera tarihî kitapta bunlar,detaylı aktarılır.)
Bu ve bu benzer biçimde karşılıklı katliamlar, dünya kamuoyunda büyük yankılar uyandırmıştı.
Sadece Batı dünyasının aydınları "Bağımsızlık heyecanı, maceracılık" ve "antik Yunan hayranlığı" ile Yunan ayaklanmasına maddi ve silah vb. destek vermeye başladı.
Meşhur İngiliz ozan Lord Byron, servetini tabanca temini için ayaklanmaya bağışladı. 1824'te yakalandığı hastalığın sonucunda Yunan ihtilalinin merkezlerinden Messolongi'de öldü.
DAHA SONRA İÇ SAVAŞ YAŞANMIŞTI
1823-1825 yılları aralığında Yunan komutanlarla, siyasetçileri, aydınları ve toprak ağaları içinde iç savaşlar çıktı. “Osmanlı’dan kurtarılan yerlerin paylaşımı ve yönetim usülü” için çıkan çatışmalar ayaklanma hareketini yavaşlattı.
Yunan donanma komutanlarından Andreas Mialoulis siyasetçilerden hıncını almak için Yunan donanmasının amiral gemisi "Ellas'ı "havaya havalandırdı.
(Greece 1821 1824'te ikinci iç savaştan bir tasvir.)
1825'te içteki çatışmalar sürerken, Sultan 2. Mahmud'un emri ile Mısırlı komutan İbrahim Paşa, donanmasıyla geldiği Mora Yarımadası'na saldırarak isyan odaklarını söndürmeye başladı.
Mora, yine büyük katliamlara sahne oldu.
MİSİR'İN AMIRI İBRAHİM PAŞA
1827'nin Haziran ayında Londra'da toplanan Rusya,İngiltere ve Fransa liderleri, İbrahim Paşa ve ordularının Mora'dan ayrılması için ültimatom verdiler.
Aynı senenin Ekim ayında Mora'dan uzaklaşmayan İbrahim Paşa'nın birliği, Mora'nın ucundaki Navarin açıklarında üç devletin birliği karşısında yenilgiye uğradı. 89 parçalık donanmanın 4'te 3'ü tahrip oldu. Vaka,Osmanlı evveliyatına “Navarin Faciası”, Batı evveliyatına ise “Navarin Zaferi” olarak geçti.
(Bavyera Hükûmeti,Rusya'ya yardımcı olduğu için,onun hatırasında Karolina meyda'ninsa bir sütün dikilmiştir.(bir ara gider o resimleride çeker,buraya yerleştiririz.)
Navarin deniz muharebesi Yunan Devleti'nin geleceği için belirleyici olacaktı.
OSMANLI-RUS HARBİ ve EDİRNE ANLAŞMASI
1827'de, Yunan asıllı Rusya Dışişleri Bakanı İoannis Kapodistrias yeni kurulan devletin başına getirildi. Rusya Dışişleri Bakanı iken İsviçre yönetim şeklini ve anayasasını hazırlayan Kapodistrias, birçok reformlar yapmış oldu ve Yunan Devleti’nin temellerini attı.
1828’de patlak veren Osmanlı-Rus harbinde, Rus orduları İstanbul'un sırtlarına kadar(peşlerinde büyükçe de bir çan getirmişlerdi!) ilerledi.
1829'da Edirne Anlaşması imzalandı. Anlaşmanın maddelerinden biri Osmanlı yönetiminin yeni kurulan “Yunanistan Cumhuriyeti'nin özerkliğini tanıması oldu.
1831'de Yunanistan'ın ilk yöneticisi Kapodistrias, batılılaşmayı sindiremeyen ve devletten devamlı tazminatlar isteyen 1821 komutanlarından Mavromihalis kardeşler tarafınca o dönemdeki Başşehir Nafplion'da yol ortasında öldürüldü.
1832'de Yunanistan Devleti, Osmanlı yönetimi tarafınca da resmen tanındı.
Böylece Yunanistan'ın ilk sınırlarını oluşturan Mora Yarımadası ve yöresinde 1460'ta süregelen ve 400 yıl devam eden Osmanlı hegemonyası sonlanmış olan oldu.
Aynı yıl, İngiltere'nin baskılarıyla Yunanistan'a Kraliyet yönetimi getirildi. Alman (Bayernlı)asıllı Otto von Wittelsbach “Yunanistan Kralı" tayın edilmişti.
Greece 1821 Yeniçeri ordusu 1826
YÜZYIL SONRASI DA...
Yunanistan, tam 100 sene sonrasında 1919'da bu defa karşı saldırıya geçecek ve Anadolu'yu (İngilizlerin logistik desteği ile)işgal etmeye niyetledi.
(İNGİLTERE(Gros Bratanya)LOZAN'DA,TÜRKİYE'DEN İSTEDİKLERİNİ ALMAK İÇİN,YUNANLILARI SAHNEYE SÜRMÜŞTÜ.)
Sadece 3 yıl devam eden Yunan işgali bu defa Türkiye'nin Kurtuluş Savaşı ile sona erecek ve 1923 Lozan Antlaşması ile iki ülkenin bugünkü sınırları belirlenmiş oldu.
Yunanistan'ın sınırları 1832-1947 yılları aralığında aşamalı olarak genişledi.
Mora ayaklanması esnasında, yeni Yunanistan'ın sınırlarının nereye kadar olacağı hakkında kimsenin bilgisi yoktu.
Amaç, Yunanların (Rumların) yaşamış olduğu bütün toprakların bağımsızlığını sağlamaktı.
RUSYA'NİN, ORTODOKS KARDEŞLERİNE YARDIMLARI
PAYERN PERENSI OTTO ATİNA'NİN KARI TAYIN EDİLMİŞTİ.(sağda)
Tarihin cilvelerinden biri olsa gerek; Tarihteki vakalar Rusya'nın gerek Yunanistan gerekse Türkiye karşısındaki tutumunu, her bir ülke benzer biçimde, kendi çıkarlarını gözeterek iyi mi değiştirdiğini gösteriyor.
Rusya,Osmanlı'ya karşı ayaklanan ve dindaş olan Hristiyan Ortodoks Yunanlara verdiği askeri ve siyasal desteği 1821 Yunan ayaklanmasında gösterdi ve bugünkü Yunanistan'ın ortaya çıkmasında büyük rol oynadı.
Sadece aynı Rusya,1917 devriminden sonrasında (bu defa SSCB olarak) yabancı devlet lerin ve bilhassa 1919-1922 içinde Yunanistan'ın işgali altındaki Anadolu'da verilen Türkiye'nin Kurtuluş Savaşı'na en büyük tabanca yardımı ve desteği veren ve Yunanistan'ın "Minik Asya Faciası" olarak tarihe geçen yenilgisinde de büyük rol oynamıştı.
YUNANİSTAN,BUGÜNDE,HÂLÂ BATI'NIN ŞİMARİK ÇOCUĞU OLARAK GÖRÜLÜYOR.
GÜNDEM-TÜRKİYE-YUNANİSTAN
Derleyen;(Sakaoğlu) Mehmet Ali Yeniyurt/5.4.1998/Münih
0 Yorum